Emeğin ve Sabrın Öyküsü: Terzilik Mesleğinin Unutulmayan Değerleri
- ÜlkeyeDair
- 17 Ara 2024
- 3 dakikada okunur
Sivas’ın tanınan usta terzisi Mehmet Ragıp Sarı, yıllardır süregelen terzilik mesleğinde sabır, dürüstlük ve helal kazanç anlayışıyla kendi kültürünü oluşturdu. Yaşadığı zorlukları, meslek hayatındaki başarıları ve haksızlıklarla mücadelesini anlatırken, mesleğinin ona öğrettiği hayat derslerini de paylaştı. İşte terziliği bir sanata dönüştüren Sarı'nın hikayesi…
Mutluluğun Kaynağı: Terzilik ve Doğruluk
Mehmet Ragıp Sarı için terzilik, yalnızca elbise dikmekten ibaret değil; aynı zamanda doğruluğu ve dürüstlüğü öğretmek anlamına geliyor. Sarı, mesleğinin ona kazandırdığı en önemli değerin doğruluk olduğunu vurguluyor.
"Terzilik bana doğruluğu öğretti. Annemin de dediği gibi, ‘Yalan söylemeyi sevmem, kimsenin malına göz dikmem.’ Bir müşteri bana, ‘Önceden bir terziden elbise diktirdim ama memnun kalmadım,’ derse ona şunu söylerim: ‘O terzi seni memnun etmek için çok çalışmıştır, ama sen memnun olmamışsın. Umarım benden memnun olursun.’ Herkes işini en iyi şekilde yapmaya çalışır."
Sarı’nın müşteri memnuniyetine verdiği bu önem, onun terzilik mesleğinde güvenilir bir isim olmasını sağladı.

Bir Sendika Başkanının Elbisesi ve El Emeğinin Değeri
Mehmet Ragıp Sarı’nın el işçiliğine verdiği önemi gösteren örneklerden biri, bir sendika başkanı için diktiği çizgili elbiseyle ilgili. Kumaşın çizgilerini milimetrik hassasiyetle tutturduğunu anlatan Sarı, bu işçiliğin değerini şu sözlerle ifade ediyor:
“Bir gün bir sendika başkanı için çizgili bir kumaştan elbise diktim. Kumaşın çizgilerini milim milim tutturdum. Daha sonra başka bir müşteri gelip, ‘Sen bu başkana elbise dikmişsin, çizgilerini bile oturtmuşsun. Benim de elbisemi diker misin?’ dedi. O zaman hakkım olan parayı istedim, çünkü el işçiliği emek ister.”
Sarı, el işçiliğinin hem sabır hem de büyük bir dikkat gerektirdiğini belirtiyor.
Eski Zamanların Zorlukları: El Emeği ve Teknolojinin Gelişimi
Mehmet Ragıp Sarı, meslek hayatına başladığı yıllarda kullanılan teknolojilerin sınırlı olduğunu ve el emeğinin daha ön planda olduğunu anlatıyor.
Eski Ütüler:“Eskiden ütüler kömürle çalışırdı. Meşe kömüründe ütüyü yakarken ufak ateşler çıkar, dikkat etmezsen kumaşı yakardı. O zaman kumaşı kurtarmak zordu. Şimdi ise elektrikli ütüler var ama yine de kumaşların kalitesi eskisi gibi değil. Günümüzde ütü robotları çıktı, elbiseleri manken üzerine giydirip ütülüyorlar.”
Makinelerin Gelişimi:“İlk dikiş makinelerimiz el ile çalışırdı. Sonradan motor takarak makineleri hızlandırdık. Ama makine bozulunca, elde çalışmaya devam ederdik. El emeğiyle yapılan pantolon kemerleri, kumaşla uyumlu şekilde dikilirdi. O zamanlar terzilikte böyle ince işçilik vardı.”
Sarı, teknolojinin gelişmesiyle mesleğin bazı yönlerinin kolaylaştığını, ancak el işçiliğinin getirdiği değerin hiçbir zaman kaybolmayacağını ifade ediyor.
Terziliğin İncelikleri ve Bir Sanat Olarak Görülmesi
Sarı, terziliğin yalnızca bir meslek olmadığını, büyük bir sabır ve dikkatle icra edilmesi gereken bir sanat olduğunu vurguluyor.
Prova ve Vücut Uyumunun Önemi:“Terzilikte bir elbisenin güzel görünmesi için, adamın vücuduna göre prova yapılması gerekir. Prova yapmadan, elbise hiçbir zaman düzgün olmaz. Eğer bir müşteri memnun kalırsa, daima aynı terziye gelir ve o güven devam eder.”
Parmak Yüksüğü:“Yüksük, sağ elimizin orta parmağına takılır ve el işi sırasında parmağı korur. Biz çırakken ustamız bunu kullanmayı öğretirdi. O yüksük sayesinde parmak yorulmazdı; çünkü terzinin eli yorulursa işi bitiremezdi.”
Sarı, ustalık gerektiren bu detayların, terzilik mesleğini diğer mesleklerden ayıran en önemli özellikler olduğunu belirtiyor.

Sabır ve Doğruluğun Kazanacağı Bir Dünya
Mehmet Ragıp Sarı'nın hayatı, terzilik mesleğinin ne kadar değerli ve önemli bir sanat olduğunu gösteriyor. Her bir parçasını özenle işlediği kumaşlar gibi hayatını da adalet ve dürüstlükle şekillendirmiş. Bugün, yıllarca verdiği emeğin karşılığını alan ve helal kazanç anlayışından ödün vermeyen Sarı, gençlere şu mesajı veriyor:
"Sabır, doğruluk ve helal kazanç. Bunlar benim hayatımın temel taşları. Gencim, yaşlıyım demeden her zaman doğru olmalı, sabretmeli ve emeğimize sahip çıkmalıyız. Bunu yaşadım, bunu öğrendim."
Comments